Oyun Asla Berabere Bitmez de böyleydi, çok uzun sürmeyen epizotlar, C'den B'ye, B'den A'ya, sonra tekmili birden C'ye, zaman zıplamaları ...

Altan'ın yazılarında her an patlayacakmışçasına bir enerji: mizaha kaydıysa uzun sürmez, konuyu ortadan anlatmaya devam, öfkenin tonu göründüyse toparlar, ...

Lirizme boğmadığı öyküleri iyi Karabıyıkoğlu'nun, "Mayalı Düşler"e bakalım: Demir babasının yanına, Sirkeci Garı'na gelmeden önce renkleri mırıldanır, morla sarı. ...

Ömer ruhundaki arızayı bedeninde aramaya başlamasıyla mistik yolculuğuna çıkar da önce arka plan: Mahfuz'un bildiğimiz dünyası. Ömer'in sağ kolu, ...

Elif "Shafak" Şafak'ı bir temiz çalkalıyor Altun, toplumsal bir hareketin anlamsızlığını Elif Şafak'tan bilen -Şafak dahil olduysa tatava- Serdar ...

Anıların çoğu öyküleşmiş biçimleriyle Makal'ın kitaplarında var, Anımsı Acımsı'nın kıymeti isimlerin açık açık verilmesiyle ortaya çıkıyor, örneğin tozu dumana ...

Günel'in son dönem öykülerinde bir hafiflik var, sahaflardan bütün kitaplarını toplamama yol açan biricik deyiş ortada yok, esamisi bir ...

Duru'nun okuduğu bir şeyden etkilenip yazmaya başladığını hayal ediyorum. Hacker piyasaya yeni çıkmış diyelim -"Hacer" diye bir espri patlatabilirmiş yazısında, ...

Túpac Amaru II dört ata bağlanır, bedeninin dört parçası ülkenin dört bir yanına gömülecektir. İspanyollar hazır, at faslından önce ...

Olağanüstü bir şey olur, olan şey metnin ortasında bir yerde patlatılır ve neden olduğuna dair kimsenin hiçbir fikrinin olmadığı ...

1960'larda çevrilen bir metin var diyelim, keyfe keder bir isim uydurulmuş çünkü çevirmenin paşa gönlü, öyle basılmış. Yakın zamanda ...

Odanın tek penceresinden denizin yarısı görünüyor, diğer yarısı ancak pencereden eğilirlerse görünüyor. O seviyor eğilmeyi, anlatıcı da seviyor ama ...

Andhreas Staikos'un Tehlikeli Yemekler nam romanı tam tutku, takıntı anlatısıydı, iki karakter yaptıkları yemeklerle sevdikleri kadını etkilemeye çalışırken katakulliler havalarda ...

Cumhuriyet almıyordum da nerede rastlıyordum, Baki Asiltürk'ün odasında görüp okuduğumu hatırlıyorum bu kıvılcımları, Küçükyalı'daki Migros'ta denk gelirsem okuyordum, sağda solda ...

Fiodor'u tam sopalık olarak görenler beğenmez, Malaidina'yı yelloz olarak görenler de beğenmez, belli bir mantık örüntüsü arayanlar, karakterlerle boğuşanlar, ...