Graeber ve yoksullukla mücadele eden gruplara hukuk desteği veren aktivist bir kadın arasında diyalog: IMF'nin ve Üçüncü Dünya borçlarının lağvedilmesini ...

Sevinç Çokum'un şiirleri için beklediği övgü öykülerine gelince bir burukluk, yine de Necatigil'in edebî görgüsü öyle diyorsa öyledir, öyküden ve ...

Karakter odaklı, bol vurdulu kırdılı polisiyelerin okuru etkileme yolu ikidir: katakullinin ağırlığıyla plansızlığın rastgeleliği. Mekânı basarlar, çat, kafaya odunu yedikleri ...

Arpad anılarında bahseder tiyatroyu ne kadar çok sevdiğinden, daha çocukluğunda gitmeye başlamış da babası bakmış, iflah olmayacak bir tutku var ...

Günyol’un bu kitabındaki yazılar 90'lı yılların tam ortasından, iki mesele etrafında toplanıyor: gericilerin karanlığı karşısında Atatürk'ün güneş gibi doğması ve ...

Japon polisiyesi, temellerden biri. Hamao iki büyük savaş arasında yazdığı öykülerinde yasal boşlukları itinayla değerlendiren karakterlerinin vicdanlarıyla boğuşmalarını pek iyi ...

Çevreci teknokratlar karbondioksit toplayan koca makinelerle hava kirliliğini yok etmeye çalışıyorlar, makinelerin harcadığı enerjiyi elde etmek için katledilen doğa. Nehirlerden ...

Birkaç cümleden ibaret paragraflar, birkaç sözcükten ibaret paragraflar, akış hızlı, ânın çeperi dar, kadın anlatıcı neşeli, "Büyülü Cadde" dediği İstiklal ...

Şeye benziyor, abur cuburların alayına aynı aromayı koymak. Milyon tane çeşit çıkarır firma da hepsine basar golden çikolatayı, yüz üründen ...

İyi biçim, korkunçluk derecesinde kötü bir anlatım, iyi hikâye, toplamı İletişim'in ortalamasından yukarıda. Atölyelerden devşirilmeyen metinlere de yer verirlerse ortalamayı ...