Javier Cercas – Kiracı

Benim kıymık işi yattı. Adam işe gelir sabah, iş normal bir iştir, adam normal bir adamdır, iş arkadaşlarıyla gevşek gevşek konuşarak herkesi güldürür, işini de süper yapar derken tırnağıyla parmağının arasına büyükçe bir kıymık batar. Cımbız bulur, çıkarırken kıymığı kırar da bir parçasını etin içinde bırakır. Adam o gün yaşamını mahvedecektir veya zaten mahvolmuş yaşamına örttüğü bütün neşeyi, mutluluğu kaldıracaktır. Rastgele artık, arkadaşını döver mesela, patronuyla kavga edince kovulur, kızını tokatlar ve öküzlüğüne engel olmaya çalışan eşini döver, ne zaman sakinleşmeye çalışsa parmağının ucundaki katlanılmaz acı onu gerçeğe veya kurmaca gerçeğe -ikisini ayıran şeyi bilmiyorum- çağırıp yıkımı sürdürür. Öyküyü bir ara yazarım diyordum, Cercas sağ olsun, rafa kaldırdım. Bu kıymığı askerde kaptım ben, sandık taşırken elime hayvan gibi bir kıymık batmıştı da uzun dönemler dalga geçmişti bağırdığımda. Dünya bok gibiydi artık, askerliğin sıkıntısına kıymığın acısı da eklenmişti, o bir iki saat geçmek bilmedi de acıyı unutunca her şey normale dönmüştü. Bu nasıl mümkündür, nörolojiyle ilgili metinleri okurken beden imgesinin bozulmasıyla bilişsel yetilerin cortlayabileceğine dair bir şeylere rastlamıştım. Ramachandran, Kean, Sacks anlatır, neyin neyi tetikleyeceği öngörülebilir ve öngörülemez, haliyle Mario Rota’nın sabah koşusunda ayağını burkması birkaç sonuca yol açabilir. Bir, hayatı ellerinden kayar, tepetaklak olur. İki, hayatı tepetaklak olur da kendisi bozar işleri. Üç, her şey yolundadır, bilek iyileşene kadar izin alır Rota, çalışmalarını sürdürür. Dört, bileği fantom organa dönüşür ve Rota gidip kestirir ayağını, rahat eder. Beş, ayak bileği o kadar önemlidir ki bitkisel hayata girer Rota, şiş inene kadar 18. yüzyılın son cadı avlarına katılarak düşsel maceralara sürüklenir. Altı, el bileği şişer, ayağına hiçbir şey olmaz. Cercas ustası Saramago’nun yoluna sapmayı tercih eder, Rota’nın hayatını yavaş yavaş kaydırıp gerçekliği çorbaya dönüştürecektir. İlginçtir, çarpıklık o kadar çarpıklıktır ki Rota’nın yaşamındaki insanlar işlerin o derece ters gitmeye başlamasındaki tuhaflığı düşünmezler, herkes Rota’ya karşıdır, bir ölçüde sesi duyuramamanın da hikâyesidir anlatılan. İlk bölümdeki koşu sahnesi tekrarlandığı zaman iki koşu arasında bir fark var mı diye baktım, gözlük dışında pek bir fark yok. Rota koşuya çıkmadan önce gözlüğünü alıyor ki ayağını tekrar burkmasın. İlkine dönelim, sabah sisi şehri silmiştir adeta, pazar sabahı sokaklar nasılsa öyledir. Binaların ve insanların yanından geçip giden Rota hakkında bir iki malumat ediniriz, önceki yıl o binaların ve insanların yanından geçmediğini, güzergâhının değiştiğini mesela. “Gerçeklikle ilişkisinin hep sorunlu oluşu bundan istifade etmesini engellese de, Mario tam bir düzen fanatiğiydi; bu yüzdendir ki her sabah koşmaya çıktığında illaki aynı güzergâhı takip ediyordu.” (s. 10) Koşmayla ilgili bilgi tamam da gerçeklikle ilişkinin sorunlu olması bu kadar açık edilmeli mi, tartışılır. Cercas sadece Rota’nın gerçekliği alımlayışıyla sınırlasaydı mevzuyu daha büyük bir arıza çıkacaktı da tanıdık tanımadık kim varsa tuhaflaşır biraz, Rota gerçekle kurguyu ayırt edememeye başlar. İşte, ayağını burkar, bileğinin şişmediğini fark etse de canı acımaktadır, hemen evine gider ve ev sahibi Bayan Workman’la karşılaşır, bir de Bay Berkowickz’le. Nancy’den boşalan daireye taşınmıştır Berko, iyidir çünkü Nancy durmadan suçlar Rota’yı, söylediğine göre Rota kendisini düzenli olarak taciz etmektedir. Dışarıdan gelen herhangi bir iddia, suçlama, uyarı doğrudan gri bölgeye alınmalıdır ki Rota’nın güvenilmezliği peşin hükümlülükle birleşip taklaya getirmesin okuyanı. Geliriz gerçi, gelmek isteriz de kurgunun sıkılığı uyarıcıdır, ne kadar zor kandırılırsak o kadar haz alırız metinden. Bu Berko da üniversitede ders verecektir, Rota’yla çalışma alanları aynıdır, haliyle bir sorun çıkacağı bellidir baştan. Mario son üç yılda tek bir makale yazmış, onu da itibarsız bir dergide yayımlamıştır, oysa Berko alanın parlayan yıldızıdır, sentaks olsun, morfoloji olsun, çeşitli alanlardaki çalışmalarıyla namını dünyaya duyurmuştur ve bölüm başkanı Profesör Scanlan tarafından büyük uğraşlarla getirilmiştir üniversiteye. Rota ders verdiği üç sınıfın elinden alınacağını düşünmez, oysa gidişat o yöndedir. Ağır ağır yitirir elinde ne varsa, önce odası gider, sonra ders verdiği sınıf sayısı bire düşürülür, ardından daha çok yayın yapması konusunda Scanlan’dan uyarı alır yoksa sözleşmesi yenilenmeyecektir. Diğer yandan ayak bileği şişmiştir, koltuk değneği kullanmaya başlamıştır Rota, okula birlikte gittiği arkadaşından ve arkadaşının eşinden de tatlı sert bir uyarı alınca sinirleri iyice bozulur. Ginger da var işin içinde, Rota yıllar boyunca belli bir mesafeyi koruyarak sürdürdüğü ilişkisinin elinden kayıp gittiğini fark eder. Ginger görüşmez istemez, tez hocası da olan Rota’yı bırakarak Berko’nun öğrencisi, sonra da görünüşe göre sevgilisi olur. Tam karşı evde kalan Berko’nun evine okuldakiler gelir, partiye çağrılmayan Rota kapısının deliğinden izler izleyebildiğini. Gündelik yaşamında belli döngülere bağlı kaldığını biliyoruz da farklı kişilerce sürekli söylenen cümleler, aynı davranışların tekrarlanması psikolojisini iyice bozar. Her şey ters gitmeye başlamıştır kısacası, en son Berko’nun evine gider ve kendi evindeki eşyalarla Berko’nun evindekilerin birebir aynı olduğunu görür, hatta eşyalar aynı şekilde dizilmiştir. Workman bu durumu hiç umursamaz, aslında kimse Rota’nın içine düştüğü durumu umursamaz. Berko son yazdığı makaleyi göz atması için Rota’ya verdiğinde ilk kez öne çıkar belki, öncesinde aşırı pasiftir ve bu pasifliğe rağmen herkesi etrafında toplayabilmiştir.

Nedir, Rota bir haftalık sürenin dolduğunu, hastaneye gitmesi gerektiğini hatırlar, hemşirelerden birinin kendisini öpmek için yaklaştığını görünce az sonra uyanacağını düşünür. Normale/anormale dönüş başlar, o sabah koşuya çıkmaya karar verir Rota, gözlüğünü almıştır, tökezlemez bir daha. İşe gider, Scanlan’ın öfkesine maruz kalır. Amirin dediğine göre diğer iki sınıfın derslerine sene başından beri girmemiştir, bir kez daha girmezse atılacaktır okuldan. Rota şaşırır, durumu anlatmaya çalışır ama Berkowickz diye birini hiç duymamıştır Scanlan, aptal yerine konduğunu düşünüp daha da sinirlenir ve Rota’yı kovar adeta. Tek başına kaldığı zaman kaşlarını çatıp Berko’nun adını mırıldanması birkaç karakterce tekrarlanacaktır, adamın adı bir şeyleri çağrıştırır ama çatılan kaşlardan ötesi gelmez. Ne bozulduysa normale dönecektir artık, Ginger’a evlenme teklif edilecekse edilecektir, Nancy’yle edilen münakaşaları büyütmeyecektir Workman, arkadaşlarla ilişkiler düzeltilecektir, kısacası ayağını burkmadan öncesine dönecektir Rota, biraz daha aydınlanmış olarak. Sona bir bomba lazımdır tabii, bunca normallik arka arkaya sıralandıktan sonra gerçeğin kırılganlığı öne çıkacaktır. Evine mutlulukla dönen Rota dikkatini çeken kâğıt tomarını eline alır, Berko’nun önceki gün kendisine verdiği kâğıtlardır elindeki. Olabilir, Berko bir doppelgänger kisvesidir de iyi bir silkmiştir Rota’yı, çoklu kişiliklerden biridir veya sadece hayal ürünüdür, o makaleyi de Rota yazmıştır belki, ihtimallerin sonu yok. Başka bir ikiliğin ortaya çıkmasını bekler herhalde, her şeyin tekrar ettiğini hikâye boyunca bir on kez söyler. Anlam verilemeyen olaylar da iyice muğlaklaştırır gerçeği, mesela Rota aracıyla yola çıktığında Scarlan’ın arkasından el salladığını ve haykırdığını görür ama arabanın camları kapalı olduğu için hiçbir şey duymaz. Benzer gariplikler sıralanır, hikâye iyileşmeyle sonlanır, bütün olaylar mantık çerçevesine oturtulur. Rota’nınkine tabii, öyle şeyler olacaksa bir Rota’nın yaşamında olur ve görünen o ki Rota bu tür sapmalara hazırlıklıdır zaten.

Cercas’ın ilginç kurgularından biri, meraklısı okumalı.

Liked it? Take a second to support Utku Yıldırım on Patreon!
Become a patron at Patreon!