Kessel'in yazdıkları arasında en sevdiği metin, tam anlamıyla insani bir hava verebilmiş metne. Savunusunda anlattığına göre "okur avlamak için uçarılıktan ...

Dünyanın en tırt mevzusuyla alakalı mükemmel bir anımı anlatmak isterim, tam 12 saat öncesinden. Yeni bir ücretli öğretmen geldi, işlemlerini ...

Bir romanı romanda yer verilmeyenler üzerinden anlatmak. Birinci Dünya Savaşı ailelerin fertlerine değmeden geçip gitmiştir, Paul ve Eduard o yıllarda ...

Paris'ten Lyon'a giden bir trenin kompartımanlarından birine kamerayı yerleştirin, başka bir kamera sırayla karakterlerin yüzlerine odaklansın, iç sesler, kurgu, tamam. ...

"'Kaynak ve Çalı, dedi daha güçlü bir sesle. Ayaklarınızın dibinden fışkıran ve şırıl şırıl vadiye doğru akmakta olan bu suyla ...

Yüz yirmi üç nokta sekiz yayınevinden ret yiyip basıldıktan sonra seksen iki yüz bin üç ödül kazanan, milyon yüz üç ...

Öykü gibi başlayıp anıya dönüşen, sonra denemeye toslayan, denemeden öyküye atlayan, üçünün başına geçip mendil sallayan, sonra bir anda ortadan ...

Hüseyin Peker'in metinleri de böyledir, suyun ışığı kırdığı gibi karakterler de yaşamı kırarlar, kendi yansımalarını yaşam haline getirirler. En bilinen ...

Asım Bezirci'ye göre Kurdakul sınıfsal bir görüşle yaklaşıyor öykülerine, en bireyci öykülerinde bile bu duyarlılığı görmek mümkün ki toplumcu bakışla ...

Anlatıcı ölümünden memnundur çünkü tertemiz ölmüştür, uykusunda hık diye gitmiştir. Göklere yükseleceği güne kadar bedeninin yanında birkaç gün dolanmak zorundadır ...